10 Haziran 2008 Salı

Yağmur


N'aber blog? Sınavlar vardı, uğrayamadım bayadır. Klavyemi de değiştirdim, artık saniyede 6 vuruş yazabilirim yeniden :) Anlatayım ne var ne yok, hasret giderelim.


Son bunalım halimden çok uzaklaşmış sayılmam, ancak cuma günü MT'den arkadaşlarla çıktığımız akşam gezintisi/yemeği iyi geldi. Akşam saat 19.30 gibi yola çıktım. Yolda CuBuF'umun 600'lük bir ağabeyiyle karşılaştık, yoğun trafikte onu takip ederek ilerledim. Kendi motorumu büyük sandığımdan mıdır nedir, trafikte diğer commuterlerin ve scooterlerin arkasından gitmeyi başaramıyorum. Bana göre çok hızlı gidiyorlar :) Ben de en az 500cc'lik bir motorun arkasına takılıyorum, geçtiği yerlerden geçerek ilerliyorum.

Neyse, Harbiye'den bir arkadaşımı aldıktan sonra Levent'te diğer arkadaşlarımızla buluştuk. Sakin bir sürüşle Baltalimanı Polis Dinlence Şeysi'ne vardık. Orada diğer arkadaşlarımız da bizimle buluştu. Yedik, muhabbet ettik, oynadık, eğlendik. Motosikletin sosyal kaynaştırıcı yanını gördük.

Bu sırada dışarıda sağlam bir yağmur yağıyordu, bir yandan da gözümüz yağmurdaydı. Saat 23.00'e doğru yağmurun azalmasını fırsat bilerek kalktık, sahilde ufak bir yürüyüş yaptıktan sonra motorlarımıza atladık.

Hala hafifçe yağan yağmur ve yolun son derece kaygan olması, artçımın Mete abiyle dönmesini rica etmeme sebep oldu. Yolun daha otuzuncu metresinde, sağa çok yavaş bir dönüşte arka frene ayağımın ucuyla dokunmam sonucu arka tekerimin 30cm sola kayması bu kararımda haklı olduğumu ispatladı :) Mete abinin peşinden, saatte 40km civarında bir hızla yaptığım gece yağmur altı sürüşü motor kullanma becerileri konusunda daha gidecek çok yolum olduğunu ispatladı. Yağan yağmuru ıslak eldivenlerle vizörden silmek bir işe yaramıyor, vizörü açınca gözlükler ıslanıyor, güneş vizörünü kapatınca yol görünmüyor, sırılsıklam vaziyette gitmek ve fren yapamayacağını bilmek de hiç zevkli değil, zaten uzunlar bile yağmurda çekiyor, 20m'den ötesini göstermiyor. Baltalimanı-Haliç Köprüsü arasındaki mesafeyi önünü görmeden ve fren yapmadan aşmak da çok temkinli olmayı gerektiriyormuş.

Sözün özü, daha dört mevsim motorcusu olmama çok var.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

"eksik teker" adı ve kendini ifade şeklin mükemmel, tebrikler fırat
menderes ö.